Blog

Jean Paul Sartre ve Felsefesi

20. yüzyıl Fransa’sı insanlık tarihine çok sayıda ünlü yazar, düşünür ve sanatçı armağan etmiştir. Bu figürlerin yaratmış oldukları eserler kitleler üzerinde etki sahibi olmuş ve dünyanın değişmesine etki etmiştir. Ayrıca her biri yeni fikirler ve yeni akımlar geliştirmiş, bunlar üzerinden yeni fikirlerin ve akımların gelişmesi için de öncü olmuştur. İşte Jean Paul Sartre da bu önemli figürlerden biridir. Peki varoluşçuluk felsefesi ile tanınan Jean Paul Sartre kimdir ve insanlık tarihine hangi önemli eserleri ya da düşünceleri bırakmıştır?

Jean Paul Sartre Kimdir?

1905-1980 yılları arasında yaşamış olan Jean Paul Sartre, 20. yüzyılın en ünlü, en önemli Fransız yazar ve filozoflarından biri olarak kabul edilir. Sartre aynı zamanda varoluşçuluk felsefesinin de önde gelen temsilcilerinden biridir. Yazmış olduğu romanlarda ve oyunlarda bu felsefeyi vurgulayan yazar, kendi döneminde büyük kitleleri etkilemeyi başarmıştır ve bugün de hala etkilemeye devam eder. 

20. yüzyıl düşüncesini derinden etkileyen Sartre’ın eserlerinde insanın özgürlüğü ve sorumluluğunu ön plana çıkar. İnsanın varlıkla olan ilişkisi ve varoluşun anlamı gibi konular Sartre eserlerinin temelini oluşturur. Yalnızca düşünce dünyasını değil, aynı zamanda edebiyat dünyasını da derinden etkilemiş olan Fransız yazar her ne kadar romanları ile tanınıyor olsa da, oyunları ve denemeleriyle de büyük etki yaratmıştır. Bugün tüm dünyada pek çok ünlü düşünür Sartre’ın varoluşçuluk felsefesini benimser ve sürdürür. Peki Sartre felsefesi nedir ve varoluşçuluk felsefesi hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

Jean Paul Sartre Felsefesi

Jean Paul Sartre felsefesi bireyin özgürlüğünü merkeze koyar. Özgürlük aynı zamanda varoluşçuluk felsefesinin de temel ilkelerinden biridir. Kaygılar ve sıkıntılar karşısında insanın sahip olduğu sorumluluklar ve insanın kendi özgürlüğüne karşı duyduğu sorumluluklar da yine Sartre felsefesinde önemli noktalardır. Sartre her zaman varlıktan değil, bazı eserlerinde hiçlikten de bahseder. Jean Paul Sartre genellikle insanın varoluşunu sorguluyor olması nedeniyle geniş bir çevre tarafından karamsar bir yazar olarak nitelenir. 

Döneminin ünlü entelektüel figürlerinden olan Sartre toplumsal ve siyasi olaylara da aktif olarak katılım sağlamıştır. Örneğin Vietnam Savaşı’na karşı olan düşünceleri ve sömürgeciliğe karşı vermiş olduğu mücadele geniş kitlelerin harekete geçmesini sağlamıştır. Elbette Sartre felsefesi denildiği zaman akla ilk gelen şey varoluşçuluktur. Peki Sartre ın varoluşçuluk felsefesi bize neler söyler?

Jean Paul Sartre ve Varoluşçuluk

Sartre varoluşçuluk felsefesinin en önemli temsilcilerinden biridir ve pek çok otoriteye göre de kurucularındandır. Bu felsefenin temelinde “insan nedir?” sorusu yatar. Jean Paul Sartre’a göre insanın özü doğuştan belirlenmemiştir. Yani insan aslında tanrısal bir tasarım değildir, onu var eden belirli kalıplar yoktur ya da belirli bir kalıpla yaratılmamıştır. Sartre, özün varlıktan sonra geldiğini söyler. Yani “insan önce var olur, sonra kendisini yaratır.” İnsan hayatı boyunca yaptığı tüm seçimlerin sonuçlarından sorumludur ve bunlardan kaçamaz. Sartre’ın varoluşçuluk felsefesinin öne çıkan diğer önemli noktaları ise şunlardır: 

  • İnsanın yapmış olduğu seçimler ve almış olduğu kararlar onun özünün oluşturur. Yani insan kendi özünü, kendi kararları ve seçimleri ile yaratır. İnsan yaptığı seçimlerde ve aldığı kararlarda özgürdür fakat bu kararların ve seçimlerin sonuçlarından da sorumludur. Sartre bu durumu “özgürlüğe mahkum olmak” olarak açıklar.
  • Sartre’a göre dünya anlamsızdır ve insan bu anlamsız dünya içinde kendi anlamını yaratmaya çalışır. Bu da insanda kaygı yaratır. Bu kaygı, insanın sahip olduğu özgürlüğün bir sonucu olarak neyi seçmesi gerektiği konusunda yaşadığı kaygıdır.
  • İnsanın önceden belirlenmiş bir özü bulunmadığı için, aslında insan doğasının üzerine kurulu olduğu şey “hiçlik”tir. Bu hiçlikten doğan şey ise insanın kendini ne olarak yaratığıdır ve bu da içinde bir potansiyel barındırır.
  • Sartre’a göre başkalarının bakışları insanların özgürlüğünü sınırlar. Yani insanların kendilerini başkalarının gözünden tanımlamaya çalışma eğiliminin insanın cehennemi olabileceğini vurgular. 

Sonuç olarak Jean Paul Sartre ve varoluşçuluk arasındaki ilişki, yukarıdaki temel ilkeler üzerinden okunabilir. Nitekim bu felsefenin net bir şekilde anlaşılabilmesi için Sartre’ın varoluşçuluk felsefesi üzerinde yazdığı eserlerin derinlikli bir şekilde incelenmesi gerekir.

Jean Paul Sartre Felsefi Sözleri

Sartre’ın hayatı boyunca yazdığı sayısız roman, oyun, felsefe metni ve deneme bulunur. Bunların eserlerin her birinden hafızalara kazınan çok sayıda pasaj çıkarmak mümkün. Sartre’ın eserleri arasında en bilinenlerden biri 1943 yılında yazmış olduğu “Varlık ve Hiçlik” kitabıdır. Bu kitabın böylesine önemli olmasının nedeni varoluşçuluk felsefesinin temellerini atıyor olmasıdır. Bu kitap aynı zamanda insanın varlığının anlamı, özgürlüğü ve sorumluluğu üzerine derinlikli bir incelemedir. Ayrıca varoluşsal krizler yaşayan bir adamın iç dünyasını keşfe çıktığı Yolda, 1930 tarihli Bulantı ve 1947 tarihli Duvar gibi romanları mutlaka okunmalıdır. Sinekler, Kapalı Kapılar Ardında, Saygılı Fahişe ve Kirli Eller gibi tiyatro oyunları da oldukça önemli fikirler barındırır. 

Jean Paul Sartre bugün hala önemli pasajlar ve aforizmalar ile hatırlanır. Merak edenler için Jean Paul Sartre felsefi sözleri arasından bazıları şunlardır: 

  • “Varoluş özden önce gelir.”
  • “Kaygı, özgürlüğün bilincidir.”
  • “Başkalarının bakışları cehennemdir.”
  • “Hiçlik, insan varoluşunun temelidir.” 
  • “Her seçiş bir vazgeçiştir.”
  • “İnsan, kendisini oluşturduğundan başka bir şey değildir.”
  • “Özgürlük, bir eylemin sonucunu bilmemektir.”
  • “İnsan özgürdür ve her an özgür olmaya mahkumdur.”
  • “İnsanlar zincirleriyle özgürlüklerini seçerler.”
  • “Bir insan başkalarının gözünden bakmadığı sürece kendi gözleriyle kendini göremez.” 

Elbette Jean Paul Sartre kitaplarında bu fikirleri destekleyen çok sayıda pasaj ile karşılaşmak mümkün. Nitekim bu kitapları okumak, Sartre kimdir anlayabilmek açısından son derece önemlidir. 

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

× WhatsApp