Travma sonrası stres bozukluğu, ani şekilde gelişen ve kişide korku, çaresizlik, endişe gibi duygulara yol açan durumların ardından yaşanan psikolojik bir problemdir. Deprem, yangın, sel gibi doğal afetler ile trafik kazaları ve cinsel veya fiziksel saldırılar buna verilecek yaygın örnekler arasında gösterilebilir. Yaşanan travmatik deneyim sonucu, çoğu insan mevcut yaşam koşullarına adapte olmakta zorlanabilir ve kalıcı veya geçici ruhsal sorunlarla karşılaşabilir. Bu nedenle travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, vakit kaybetmeden gerekli psikolojik desteğin alınması son derece önemlidir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu; kişiyi aşırı derecede korkutan, dehşet içinde ve çaresiz bırakan, olağan dışı ve ani olayların ardından ortaya çıkan ruhsal rahatsızlıklardandır. Doğal afetler, işkenceler, ölümcül hastalıklar ve beklenmedik ölümler gibi travmatik olaylar sonucu yaygın olarak gözlenir. Ancak bu tür olayların ardından kişide gözlenen yas ve mutsuzluk hali her zaman travma sonrası stres bozukluğu habercisi olmayabilir. Kimi zaman ise stres bozukluğu belirtileri olayın hemen ardından değil, hayatın daha ileri bir safhasında kendini gösterebilir.
Stres bozukluğunun nedeni ve ortaya çıkma şekli nasıl olursa olsun, kişide yaşam koşullarını olumsuz etkileyen birçok soruna yol açar. Bu nedenle gerekli tedavinin mümkün olan en erken evrede başlatılması bazı durumlarda hayati öneme sahip olabilir.
Riskini Artıran Faktörler
Travma sonrası stres bozukluğu, her bireyi farklı şekilde etkileyebilir ve birden fazla faktörden etkilenebilir. Hastalık riskini artıran bazı yaygın faktörler şunlardır:
- Yüksek travma şiddeti ve uzun süreli mağduriyet
- Genetik faktörler ve kişilik özellikleri
- Olay sonrası yaralanma, sakatlanma veya hastalanma
- Travmanın tekrarlama ihtimali
- Travmayı hatırlatan tetikleyicilerin varlığı
- Düşük eğitim ve bilinç seviyesi
- Yetersiz aile, arkadaş ve sosyal yardım desteği
- Kötü maddi koşullar
- Anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi ek zihinsel sağlık problemleri
- Aile geçmişindeki ruhsal hastalıklar
- Çok ileri veya erken yaş
Çoğu durumda, kişi belirli bir öz bakımla zaman içinde daha iyi hale gelebilir ancak travmayı artıran faktörlerin uzun süre devam etmesi veya giderek kötüleşmesi, stres bozukluğu ile mücadelenin önünde büyük bir engeldir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Bozukluğunun Belirtileri
Bir anda ortaya çıkarak hayatı alt üst eden olaylar travma olarak adlandırılır. Travmanın türü, süresi, oluşma şekli ve şiddeti ise pek çok faktöre göre değişir. Bu nedenle travmatik olaylarla karşılaşan her bireyin aynı şekilde veya zaman aralığında stres bozukluğu geliştirmesi beklenmez. Bulgular genel olarak; kaçınma, aşırı uyarılma, hatırlama ve olumsuz ruh hali gibi birçok farklı biçimde gözlenebilir.
Travmanın ardından en sık karşılaşılan bazı belirtiler şunlardır:
- Uykusuzluk
- Kolay irkilme ve korkma
- Geleceğe dair ilgisizlik
- Kolay sinirlenme ve şiddet eğilimi
- Genel depresyon hali
- Kabus görme
- Yaşamdan soyutlanma
- Hafıza ve algı problemleri
- Aşırı hareketlilik veya hareketsizlik
- Yeme bozuklukları
- Sürekli halsizlik ve yorgunluk
- Sosyal çevreden veya aileden uzaklaşma
- Aşırı alkol, sigara veya madde kullanımı
- Ağlama krizleri
- Kendi kendine zarar verme
- Çarpıntı ve titreme
Yaygın olarak travma sonrası stres bozukluğu belirtileri olayın şokunun atlatılmasını takiben ve yaklaşık 1-2 ay içinde ortaya çıksa da, kimi vakalarda yıllarca belirgin bir bulguya rastlanmayabilir. Kimi durumlarda ise oluşan semptomlar günlük hayatı sürdürme yetisini ciddi şekilde kesintiye uğratarak hem sosyal ilişkilerde hem de kişisel yaşamda önemli sorunlara neden olabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tipleri
Travma sonrası stres bozukluğu, yaşanan şok edici bir olayın ardından gelişen mental rahatsızlıktır ve birçok farklı şekilde oluşabilir. Bu durumlar kişinin kendisinin, yakın çevresinden insanların veya hiç tanımadığı birinin başına gelen ve hayatı tehlike altında hissettiren olaylar olabilir:
- Klasik TSSB
En yaygın travma sonrası stres bozukluğu türüdür ve yaşanan belirgin bir travmatik olayın ardından ortaya çıkarak en az 6 ay devam eder. Bulgular genellikle yeniden yaşama, irkilme veya kaçınma şeklindedir.
- Akut TSSB
Travmatik deneyimin ardından birkaç gün içinde ortaya çıkan ve hızlı semptom veren stres bozukluğu türüdür. Klasik türe benzer özelliklere sahip olmakla birlikte, bu türde belirtiler genellikle daha kısa sürelidir.
- Karmaşık TSSB
Özellikle çocukluk döneminde veya uzun zaman önce yaşanan, kimi zaman unutulan travmaların yeniden hatırlanması sonucu bulgu veren karmaşık bir psikolojik sorundur. Bu kategori çoğu zaman birden fazla travmatik durum ile ilişkilendirilir ve daha kronik, karmaşık bulgular verir. Taciz, aile içi şiddet veya ani ölümler bu grupta incelenebilir.
- Gecikmiş TSSB
Travma sonrası bulguların hemen ortaya çıkmadığı, ortalama 6 ay sonrası yavaş yavaş kendini göstermeye başladığı ruhsal sorundur. Kişi, yaşanan olayın ardından inkar evresine girerek herhangi bir belirti göstermez ancak zamanla içine attığı duygular kabus, anksiyete, çabuk öfkelenme gibi tepkilerle ortaya çıkmaya başlar.
Travma sonrası stres bozukluğunun türü ne olursa olsun, kişinin yaşam kalitesinde ciddi sorunlara yol açar ve birçok olumsuz reaksiyona neden olur. Bu kişilerde gerekli terapi ve destekleyici çalışmaların yapılması, stres yönetiminde ve diğer semptomları önlemede oldukça etkilidir.
Nasıl Teşhis Edilir?
İnsan hayatında duygusal üzüntü ve sıkıntıya sebep olan pek çok sorun olsa da bunların tümü ruhsal travma kategorisine girmez ve psikolojik sorunlara yol açmaz. Bu nedenle etkili bir TSSB tedavisi için zamanında teşhis büyük önem arz eder ancak bu tanılama için kullanılan herhangi bir laboratuvar testi yoktur. Genellikle yaşanan psikolojik travmalar belirtileri ile birlikte incelenir ve 4 haftadan uzun süreli bulguların varlığında stres bozukluğu tanısı konulabilir. Bu aşamada mutlaka uzman psikolog görüşü alınmalı ve çeşitli değerlendirme teknikleri kullanılarak durum netleştirilmelidir.
Nasıl Önlenir?
Travmaların önlenmesi her zaman mümkün olmayabilir çünkü yaşanan olaylar kişinin kontrolü dışında gelişebilir. Ancak bazı risk faktörlerini elemek için şu önlemler alınabilir:
- Sosyal destek ağına sahip olmak
- Güvenilir yakın arkadaş çevresi veya ile üyelerine sahip olmak
- Yeterli mali birikime sahip olmak
- Güvensiz ve sağlıksız koşullar hakkında bilinç kazanmak
- Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapmak
- Travmatik olaylara yol açabilecek kişi ve olaylardan uzak durmak
- Stres yönetim teknikleri hakkında bilgi edinmek
- Gerektiğinde vakit kaybetmeden psikolojik destek talep etmek
Travma her zaman ve her şekilde gelişebilir, bu olayları önceden engellemek çoğu durumda söz konusu olmasa da profesyonel desteğe ihtiyacı olduğunu kabul etmek ve bu desteği talep etmek, birçok ileri seviyeli semptomun erkenden önlenmesi adına önemli bir adım olabilir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Travma sonrası stres bozukluğu semptomları, kişiye özel bir psikolojik destek ile azaltılabilir ve kişi sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanabilir. Bu aşamada kullanılan birçok tedavi yöntemi mevcuttur, yöntem seçimi ise psikolog tarafından yapılan detaylı değerlendirmeler sonucu kararlaştırılır.
Psikoterapi en yaygın tedavi yöntemidir ve semptomlar ile baş etmede oldukça etkilidir. Psikoterapi esnasında kullanılan uygulamalar arasında; bilişsel davranış terapisi, uzun süreli maruz bırakma terapisi, grup terapisi ve aerodinamik terapi gibi yöntemler bulunur. Bunların her biri kişinin özel durumuna, yaşanan travmanın şekline ve hastanın tedaviye yanıt verme şekline göre planlanır. Ayrıca gereken durumlarda bu terapiye ek olarak hem duygu durumunu kontrol altına almak hem de varsa uyku bozukluklarını gidermek amacıyla ilaç tedavisi önerilebilir.
TSSB, travma ardından kişide gözlenen yoğun stres, korku ve anksiyete durumları ile karakterize ciddi bir bozukluktur. Siz de stres ve semptom yönetimi hakkında bilgi almak, yaşam şartlarını iyileştirmek ve olumsuz koşulları ortadan kaldırmak için buraya tıklayarak uzman psikolog desteği talep edebilirsiniz.